Kadırga Sokollu Mehmet Paşa Camii
Sokollu Mehmet Paşa Camii; İstanbul Suriçi Kadırga Şehit Mehmet Paşa yokuşunda 1571 yılında üç padişaha Sadrazamlık yapmış olan Sokollu Mehmet Paşa tarafından karısı Esmehan Sultan için Mimar Sinan’a yaptırılan külliyenin ana yapısıdır. Oldukça meyilli olan Sultanahmet’ten Kadırga’ya inen araziye kurulan külliye, bu olumsuz şartları çok akılcı bir planla çözmüştür, Üç sokaktan ve üç farklı kottan girilen külliyenin avlusuna merdivenlerle ulaşılarak pek sık rastlanmayan bir zenginlik yaratılmıştır. Sokollu Mehmet Paşa sadece İstanbul’da üç önemli bina yaptırmıştır. Bu yapılardan ikisi külliye bir tanesi münferit camidir. Tek cami Azapkapı’da köprünün hemen yanındadır. Diğer bir külliye ise Eyüp’te Eyüp Sultan külliyesinin doğusundadır. Eyüp Sultan Camiine oldukça yakın olduğu için Eyüp’teki külliyenin camisi yoktur.
KÃœLLÄ°YENÄ°N BANÄ°SÄ°

Sokollu Mehmet Paşa ya da gerçek adıyla Bayo Sokoloviç 1505 tarihinde doğmuştur. Sultan I. Süleyman döneminde Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Deryalığı ve yine Sultan I. Süleyman, Sultan II. Selim ve Sultan III. Murat dönemlerinde toplam 14 yıl, 3 ay, 17 gün Osmanlı Devleti'ne sadrazamlık yapmıştır. Boşnak asıllı bir Osmanlı devlet adamıdır. Sultan I. Süleyman'ın son vezir-i azamı olmuştur. Hem Osmanlı İmparatorluğu'nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibariyle hem de icraatları, projeleri ve kişiliği sayesinde en büyük Osmanlı sadrazamlarından biri kabul edilir. İki metreyi aşan boyu ile aynı zamanda en uzun boylu Osmanlı sadrazamı idi.

1505 yılında Vişegrad kadılığındaki Rudo kasabasına uzak olmayan ve Osmanlı idaresi altında iken Sokol olarak adlandırılan Sokoloviçi’nden gelmektedir. Bu nedenle Balkan halkları arasında Mehmet Paşa Sokoloviç olarak anılır. Vaftiz edilirken Bayo adı takılmıştı. Babasının adı Dimitriye'ydi. Dimitriye'nin bir kızı ve Sırp tarihçilerine göre üç, Türk yazarlarına göre ise iki oğlu daha vardı. 1519 yılında devşirme sistemi ile çocuk yaşta Edirne Sarayına getirilmiş, Mehmet adı verilerek Türk ve Müslüman kültürü ile yetiştirilmiştir. Ardından İstanbul'a gönderildi. Topkapı Sarayı'nın Enderun bölümünde çeşitli görevlerde bulundu. 1541'de Kapıcıbaşılığa yükseldi. 1546'da saray hizmetlerinde başarılı olanların dış göreve atanmaları yolundaki gelenek uyarınca Kaptan-ı Derya'lığa getirildi. Görevde iken Trablusgarp Seferi'ne katıldı, İstanbul Tersanesini genişletti ve yeniledi. 1549'da vezirliğe yükselerek Rumeli Beylerbeyliğine atandı. Semiz Ali Paşa'nın sadrazamlığa yükselmesiyle ikinci vezir olan Sokollu, onun 1565'de ölmesiyle sadrazamlığa getirildi. Yaşı hayli ilerlemiş olan Süleyman çok güvendiği Sokollu'ya geniş yetkiler vermişti. 1561'de üçüncü vezir iken Süleyman'ın torunu ve Sultan II. Selim'in kızı Esmehan Sultan ile evlendi.

Bu tarihten ölümüne kadarki 15 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu'nun idaresini fiilen elinde tuttu. I. Süleyman'ın son seferi olan Zigetvar kalesi fethini, padişah öldükten sonra o idare etti. Süleyman'ın ölümünü askerden II. Selim gelinceye kadar saklayarak onu tahta çıkarmayı başardı. II. Selim döneminde sürekli sadrazamlıkta kaldı ve devlet işlerini idare etti. Ama Piyale Paşa ve Lala Mustafa Paşa gibi karşıtların etkisiyle Divan 1570'de Kıbrıs'ın alınması kararını aldı. Sokollu Venediklilere karşı böyle bir savaşın Avrupa'yı kendilerine karşı birleştireceği görüşündeydi. Ama Lala Mustafa Paşa Divan'a uyarak 1571'de Kıbrıs'a çıktı. Haçlı Donanması'nın misillemesinde Osmanlı donanması İnebahtı'da yenildi. Alınan ağır yenilgi karşısında Osmanlılara gelen bir Venedik elçisine "Biz sizden Kıbrıs'ı alarak kolunuzu kestik, siz ise donanmamızı yenmekle yalnızca sakalımızı kestiniz; unutmayın ki, kol bir daha yerine gelmez, ama sakal eskisinden de gür çıkar." dedi. Gerçekten de Sokollu'nun dediği oldu ve Venedikliler barış istemek zorunda kaldılar. Daha sonra Osmanlı Donanması Tunus'u İspanyollardan aldı.

Sokollu 1574'te ölen Sultan II. Selim'in yerine geçen Sultan III. Murat döneminde de sadrazamlığını sürdürdü. Sokollu Mehmet Paşa, 11 Ekim 1579 tarihinde III. Murat'ın eşi Safiye Sultan tarafından tutulan ve derviş kılığına girmiş bir yeniçeri tarafından bir ikindi divanı çıkışında kalbinden hançerlenerek öldürüldü. Paşa'yı öldüren şahıs ise hemen oracıkta askerler tarafından parçalanırken başta padişah olmak üzere bütün devlet ileri gelenleri hemen içeri alındı. Sokollu ise yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve kısa bir sürede hayatını kaybetti. Daha sonra Eyüp'te defnedildi.

Sokollu Mehmet Paşa 14 yıl süren sadrazamlığı boyunca usta bir siyasetçi olarak öne çıkmış, birçok askeri ve siyasal başarının elde edilmesinde birinci derecede rol almıştır. 60 yıllık devlet hizmeti sırasında da hiçbir görevinden alınmamış, daima bir üst göreve atanmış olması da ayrı bir özelliğidir. Sokollu bir tanesi İstanbul'da, diğerleri Lüleburgaz, Havsa ve Payas Hatay'ta bulunan beş külliyesi, imparatorluğun hemen her yanına yayılmış eserleri olmuştur.

Sokollu Mehmet Paşa Külliyesi, üç padişaha sadrazamlık yapan Sırp asıllı Sokollu Mehmet Paşa adına 1571'de karısı tarafından yaptırılmıştır.

MÄ°MARÄ° YAPI

Caminin mimari planı kare şeklindedir. Kare plana göre oldukça büyük bir merkezi kubbesi vardır. Merkezi kubbe altı ayakla taşınmaktadır. Bu kubbeyi destekleyen dört yarım kubbe geleneksel olarak yatay dikey akslar yerine çapraz akslara konmuştur. Bu plan tipi Mimar Sinan’ın büyük ustalığını göstermektedir. Yarım kubbelerin bu şekilde konması içerdeki harim mekanını daha da büyütmüştür. Bu da yarım kubbeler yanına konan ağırlık kuleleriyle sağlanmıştır.

Avluda mermer bir ÅŸadırvan yer alır. Çevresinde medresenin bölümleri bulunur. Ä°stanbul’da Mimar Sinan tarafından yapılmış olan Edirnekapı Mihrimah Sultan camiinde olduÄŸu gibi Medrese odaları caminin Åžadırvanlı avlusunda yer alır. Cami avlusuna alt sokaktan merdivenle çıkılır. Bu merdiven kovanının üzerinde kubbeli bir yapı bulunur. Bu kubbenin içi malakari süslemeler yer alır. Åžadırvanlı iç avluya üç farklı kapıdan girilir.  Mihrap çevresinde insan boyundan büyük iki mum ve mihrap üzerinde hat sanatlı çini süsleme boydan boya kaplıdır. Camide, Ä°znik çinileri ve orijinal kalem iÅŸleri de bulunmaktadır. Çiniler burada neredeyse kubbeye kadar çıkar. Caminin ses ve aydınlatma sistemi her Sinan camiindeki gibi mükemmeldir. GiriÅŸ sahını saÄŸ ve soldan ikinci kata çıkar. Bu caminin mihrap, minber, kubbe bölümlerinde Hacerülesved parçaları gömülüdür.

Caminin kuzeyinde şerefe kısmından üstü yıkılmış eski bir tuğla minare vardır. Sultanahmet tarafındaki avlu kapısından ve bu kapının karşı tarafındaki kapı ile kıbleye bakan merdivenli kapıdan girildiğinde üç kapıdan da medrese revakından geçerek avluya girilir. İlk iki kapı girişinde mezarlıklar vardır.

Camiler

Turan Akýncý Kitaplarý