Kuruçeşme Tezkireci Osman Efendi Camii
Tezkireci Osman Efendi Camii; İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında Kuruçeşme, Kuruçeşme Arnavutköy Caddesinde 1740 yılında Sultan I. Mahmut’un tezkirecisi Osman Efendi tarafından inşa ettirilmiştir. Bu cami ayrıca Kuruçeşme Camii olarak da bilinmektedir. Caminin banisi Tezkireci Osman Efendi’dir. Caminin ne zaman yapıldığı konusunda kaynaklarda farklı bilgiler verilmektedir. Bu bilgilerden en kuvvetlisinin; 17.yüzyılda tamir gördüğüne göre bugünkü caminin yerinde bir mescit ya da cami bulunduğunu düşünebilir. Mirat-ı İstanbul’da Mehmet Raif ise, caminin banisi Osman Efendi’nin, Sultan I. Mahmut’un tezkirecisi olduğunu ve caminin de bu dönemde yapıldığını kaydetmektedir.
Caminin mimarının kim olduğu bilinmemektedir. Cami ahşap karkas, dolgu duvarları tuğla olan, çatısı kırmızı kiremitle örtülü, son cemaat yeri ve harimin arkasında kadınlar mahfili de olan bir binadır. Caminin son cemaat yerine giriş kapısı mihrap ekseninde değildir. Sol tarafta bulunan bir kapıdan son cemaat yerine girilir. Son cemaat yerine girilen bu giriş kapısının sağında bulunan ahşap merdivenlerle kadınlar mahfiline çıkılır. İnce sütunlar üzerinde duran kadınlar mahfili ahşap tırabzanlarla mihrap yönüne açılır. Mahfilin solunda üç pencere, diğer kısmında ise bir pencere yer almaktadır. Son cemaat yerine giriş veren kapının tam karşısında açılan ahşap küçük bir kapıdan minareye çıkılır.

Harime giriş mihrap eksenindedir. Harim kapısının yanında iki pencere yer almaktadır. Harimin tavanı ahşaptır. Tavan içten düz, dıştan meyilli bir çatı ile örtülüdür. Çatı kiremitle kapatılmıştır. Dikdörtgen planında olan harimin girişinin iki tarafında maksureler bulunmaktadır. Sağ cephe duvarında 4 pencere vardır. Bu pencereler çift sıradır ve üsttekiler yuvarlak kemerli, alttakiler dikdörtgen sövelidir. Mihrabın iki yanında ve yol cephesinde altlı üstlü demir kafesli, kesme taş söveli, dikdörtgen plânlı, 12 pencere, üstte kemer tarzında alçı pencereleri vardır. Doğu duvarında da aynı tarzda 12 pencere bulunmaktadır.

Mihrap içten yarım yuvarlaktır. Dıştan ise yarım kubbeyle örtülü çıkma yapar. Minberi ile vaaz kürsüsü ahşaptır. Harimin sağ tarafında bulunan yüksek kottaki bir kapıdan ek bir mekâna girilir. Bu ek mekana bir giriş de yapı dışındadır. Burası dikdörtgen planlı olup mihrap yönünde iki yuvarlak kemerli, sağda ise üç tane dikdörtgen plânlı pencere bulunur. Caminin sol köşesinde bulunan tek şerefeli minaresinin kürsü kısmı kesme taştan, silindirik gövdesi ise sıvalıdır. Caminin harim altında sıra dükkânlar vardır. Cami 1953’te bir tamir daha görmüştür. Caminin kuzeyinde ve batısında yüksek duvarlar arkasında çınar ve servi ağaçlarının beklediği mermer bezemeli taşları ile iki haziresi vardır.

Caminin batı kesimindeki hazirenin doğu duvarında mermer bezemeli Hamidiye Çeşmesi vardır. Ancak bugün için suyu akmamaktadır. Semte adını veren çeşme, caminin doğu cephesinde harim altında yola bakan cephede yer alan klasik Türk Mimari Üslubu’nda, kesme küfeki taşı ile yapılmış, mermer yalaklı, iki tarafında sekileri, Selçuk yıldızı ve servi motifleri işli mermer aynataşlı1683 tarihli çeşmedir. Daha sonra suyu kaçmış olan bu çeşmeye “Kuruçeşme” denmiş, semt de adını bu çeşmeden almıştır. Bu çeşmeyi Köprülü Fazıl Ahmet Paşa’nın kız kardeşi onarıp yaptırmıştır. 1983’te de tamir edilerek şehir şebekesine bağlanmıştır. İstanbul’un en dar sokağı olan 89 cm’lik Alaybeyi Sokağı da bu caminin bitişiğindedir. Sahil yolundan simetriği olan Alay Emini Sokağı’na çıkar.

Rumeli Yakası Mescitleri

Turan Aknc Kitaplar