Şehzade Cihangir Camii; İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında Beyoğlu Cihangir Pürtelaş mahallesinde Cihangir yokuşunda, 1559 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından oğlu Şehzade Cihangir için Mimar Sinan’a inşa ettirilmiştir. Caminin bulunduğu alan bu tip büyük yapılar için uygun olmaması sebebiyle camii sonraki dönemlerde deprem ve yangınlardan kullanılamaz hale gelmiştir. İlk yapılan caminin ufak ölçekte bir cami olduğu bilinmektedir. Zira bu bölgenin o dönemde çok az iskan edildiği bilinmektedir. Belli bir cemaat sayısı olmadığı için küçük bir cami inşa edilmiştir. Caminin yapılması ile bu bölgede bir mahalle oluşmuştur. Bundan dolayı semt Cihangir ismini almıştır. Yapıldığı dönemde buradaki tek yapı olduğu bilinmektedir. Evliya çelebi eserlerinde Fındıklı bölgesinde dik merdivenlerle çıkılan ve o dönem İstanbul’unun tamamının net görüldüğü bu camiye ‘’Cihannüma’’ ismini verir. Caminin yanına bir sibyan mektebi de yapılmıştır. Bu tarihten altmış yıl sonra bir de buraya bir Halveti Dergahı inşa edilir. Cami ve ek binaları zaman süresinde beş büyük yangın geçirmiştir. Her defasında yeniden inşa edilmiştir.
CAMÄ°NÄ°N BANÄ°SÄ°
Şehzade Sultan Cihangir, 1531 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Osmanlı Padişahı Sultan I. Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan olan dördüncü oğludur. Eğitimini sarayda tamamlamıştır. Ayrıca Cihangir'in haremi ve eşi hiç olmamıştır. Yetişkinliğe ulaşınca babası ona Amasya Valiliğini vaat etmiştir. Ancak bir nedenden olayı sancak istememiştir. Fiziksel rahatsızlıkları bulunması sebebiyle birçok konuya katılmamıştır. Az sayıda sefere katılmıştır. Öz kardeşleri tarafından bile dışlanmıştır. Cihangir'in en çok sevdiği kardeşi hep Şehzade Mustafa olmuştur. Ağabeyinin 1553 tarihinde Nahcivan Seferi sırasında padişahın otağında boğdurulması sebebiyle buna dayanamayan Cihangir aynı sene Halep'te hayatını kaybetmiştir. Babası Kanuni, onun adına Cihangir adlı semt kurdurmuştur.
MÄ°MARI YAPI
Cami daha sonraki dönemlerde Sultan II.Abdülhamit döneminde 1889 tarihinde yeniden başka bir form ve mimari stille inşa edilmiştir. 19 yüzyılın ikinci yarınsında ortaya çıkan plan tipolojisine uygun kare planlı, tek merkezi kubbelidir. Bu yeni stilde kubbe taşıma sistemi basit ve saydamdır. Bundan evvelki yüzyılların tersine hiç yarım kubbe veya çeyrek kubbeler kullanılmamıştır. Ana kubbeyi çok güçlü ve dört ağırlık kulesi ile güçlendirilmiş dört kemerden oluşan bir kurguya sahiptir. Ana kemerler ana taşıyıcı olduğundan yan duvarlarda ışınsal pencereler kullanılmıştır. Bu cami iç mekanını çok aydınlık hale getirmektedir. Çok dik bir yamaçta kurulmuş olan caminin dar bir avlusu bulunmaktadır. Avludan iki ayrı sokağa çıkış bulunmaktadır.
Caminin mimarı planı bugün dikdörtgen formda olup eğimli bir araziye kurulmuştur. İstinat duvarlı avlunun iki kapısı vardır. Merkezi kubbesi 14 m çapındadır. Kubbe dört ana kemerle taşınır. Bu kemerlerin köşelerinde görsel olarak etkileyici ağırlık kuleleri yapılmıştır. Kemer duvarları geniş yelpaze pencerelerle kaplıdır ve üst taraflar süslemelidir. Kubbe ve pandantifler kurşun kaplıdır. Caminin çeşmesi duvara bitişiktir. Hazirede tekke şeyhi Hasan Cihangiri yatmaktadır. Doğu duvarında bir sarnıç ve kuzey duvarında bir mermer levha üzerinde kabartma işi bulunmaktadır. Son cemaat yeri kapalı olup iki yanı kubbe, ortası çapraz tonozdur. Caminin iki köşesinde tek şerefeli ikiz minareleri vardır.