Yeraltı Camii; İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında Karaköy sahiline cepheli Kemankeş Caddesi Karantina Sokak 20 adresinde inşa edilmiştir. Caminin esasının Tiberyos II. zamanına ait bir mabet olduğu söylenilmektedir. Bir rivayete göre 714 yılında İstanbul’u almak için gelen Arap Orduları burada yedi yıl kalmış savaşta şehit edilenlerden bazıları buraya defnedilmiştir. Arap Orduları Şam’a dönerken Asker’in önemli eşyalarından bazıları bu mahzene konulmuş kapısının üzerine kurşun dökülmüş. Kurşunlu mahzen sözü buradan kaynaklanmaktadır. Bu sahabelerden birinin mezarı Türkler tarafından türbe haline sokulmuş diğer ikisi de parmaklıklarla çevrili mezar haline getirilmiştir. Bu eski yapı Sultan I.Mahmut ve Sultan III. Osman zamanında Sadrazam olan Çorlulu Köse Bahir Mustafa Paşa tarafından cami haline getirilmiştir.
Yer altı Camii tonozlardan mürekkep olup, dört kapısı vardır. Arka kapıya merdivenle inilir. İkisi deniz tarafından, ikisi de kara tarafından toprak seviyesindedir. Caminin içinde 56 paye vardır. Üstü tonozlarla örtülüdür. Payelerin üzeri yarım kubbeden oluşmaktadır. Kule şeklindeki tek şerefeli minaresi depremden yıkıldıktan sonra Sultan I.Mahmut Minareyi de yaptırmıştır. Caminin yanında bulunan dört katlı binanın giriş katı şadırvan, üst katları ise görevlileri ait lojmandır. Cami içerisinde, Emeviler zamanında İstanbul’un fethi için gelip esir edilen ve burada zindan hayatına mahkum olunan ve Sahabe-i Kiram’dan Amrbinas, Vehbbin Hüseyra, Sufyan ibni Uyeyne’lara isnat edilen makamlar vardır.