Üsküdar Şemsi Ahmet Paşa Külliyesi
Ahmet Şemsi Paşa külliyesi, İstanbul Üsküdar sahilinde Üsküdar meydanı Camiye halk arasında Kuşkonmaz Camii denmesinin nedeni, rivayete göre Şemsi Paşa ile Sokollu arasındaki rekabete dayanmaktadır. Sokollu’yla da rakip olan paşa bir gün vezire, “Senin külliyeye kuşlar pislemiş” diye takılmış. Vezir de “Gökyüzüne açık olan her mekan kuşlardan nasibini alır” diye cevaplamış paşayı. Şemsi Paşa, adına bir cami yaptırmayı planladığında Mimar Sinan’a gidip, hiç kuşların konmadığı bir yer olup olmadığını sormuş. Mimar Sinan da, Üsküdar’da kuzey ve batı rüzgarlarının kesiştiği bir derya kıyısı bulunduğunu ama denize doğru kayma riskinden dolayı, oraya bir yapı inşa etmenin zorluklarından bahsetmiş. Fakat sonunda paşanın ısrarlarına dayanamamış ve Şemsi Paşa Camii’ni bugünkü yerine inşa etmeyi kabul etmiştir. Üsküdar’ın batısında 1580 tarihinde Şemsi Ahmet Paşa tarafından Mimar Sinan’a inşa ettirilmiştir.
ŞEMSİ AHMET PAŞA

1492 yılında doğmuş ve Sultan III. Murat saltanatında 1579-1580 yıllarında sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. 1580 yılında vefat etmiş olup Üsküdar’daki külliyesine defin edilmiştir. Arnavut olup meşhur defterdar İskender Çelebi'nin kölelerindendir. Efendisinin katlinden sonra Enderun'a alınmıştır. Enderundan çıkmasından sonraki görevleri de değişik tarihçiler tarafından değişik verilmektedir. Sicill-i Osmani'ye göre Sultan I. Süleyman devrinde mabeynden kapıcıbaşılıkla çıkmıştı. 1558'de Yeniçeri Ağası; 1564'de Anadolu beylerbeyi, sonra Rumeli beylerbeyi olmuştur. SultanI. Selim döneminde terfi ederek sırayla avcıbaşı, bölükağası, müteferrika ve sipahiler ağası oldu. Uzunçarşılı Endurundan kapıcıbaşılık ile dış hizmete çıktığını; sonra yeniçeri ağası ve "Rumeli Beylerbeyi" olduğunu açıklamaktadır. 1553 İran Seferi'ne sipahiler ağası olarak katılmıştır. Şehzade Mustafa'nın isyan edip kendini hükümdar ilan etmesi haberini İstanbul'a çavuşbaşı ağa ile birlikte getirmiştir. Sultan I. Süleyman'a yeniçerilerin Şehzade Mustafa taraftarı olduklarını bildirip bu isyanı bastırmak için kapıkulu askeri komutanlığını padişahın şahsen almasının uygun olacağı tavsiyesini vermiştir. Sultan I. Süleyman döneminde 1551'de Şam ve sonra Sivas eyalet valilikleri görevleri yapmıştır. 1554'de Sivas beylerbeyi tayin edilmiştir. Bir müddet sonra Rumeli beylerbeyi olmuştur. Bu görevde iken 1556'da Zigetvar Seferi'ne katılmıştır. Rumeli askeri ve 2000 yeniçerilik bir güçle Bobofça kalesini ele geçirme görevini üzerine almıştır. Rumeli Beylerbeyi iken, o dönemde sadrazam olan Damat Rüstem Paşa ve karısı Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı olan Mihrimah Sultan'ın kızı olan "Ayşe Hanım Sultan" ile evlenmiştir.

Sultan II. Selim'in tahta çıkmasıyla vezirlik rütbesi verilip kubbealtı veziri olarak göreve başlamıştır. 1576'de ikinci vezir iken, Piyale Paşa üçüncü vezir görevi yapmaktaydı. 1576'da Sultan II. Selim'in kızı ve yeni padişah Sultan III. Murat'ın kız kardeşi Gevher Sultan ile evlenen Piyale Paşa'ya ikinci vezir olarak görev verilmiş ve Şemsi Ahmet Paşa üçüncü vezirliğe düşürülmüştür. Bundan dolayı Şemsi Ahmet Paşa sadrazam olan Sokullu Mehmet Paşa ile yaptığı münakaşa dolayısıyla bu görevinden atılmıştır. Piyale Paşa'nın ikinci vezirliğinin Sadrazam Sokullu tarafından Piyale Paşa'nın sadrazamlığa yolunun açılması olduğu Peçevi tarihi tarafından belirtilmiştir. Fakat Piyale Paşa 1578'de olmuştur.

Bir müddet görevsiz kalan Şemsi Ahmet Paşa'ya, kendini tutanların ricaları ile, sadrazam Sokullu Mehmet Paşa tarafından tekrar eski rütbesi ile kubbealtı vezirliği geri verilmiştir. 11 Ekim 1579'da Sokullu bir suikasta uğrayıp hayatını kaybedince Şemsi Ahmet Paşa'ya Sadrazamlık görevi verilmiştir. Şemsi Ahmet Paşa'nın sadrazamlığı 6 aydan biraz fazla sürmüştür. Şemsi Ahmet Paşa'nın bu kısa sadrazamlık döneminde padişah Sultan III. Murat ve saray, devlet ve hükümet işlerine müdahalelere başlamış ve bu müdahaleler Şemsi Ahmet Paşa'yı çok tedirgin etmiştir. Şemsi Ahmet Paşa 28 Nisan 1580'de geçirdiği idrar kesesi hastalığı nedeniyle olmuştur. Uzunçarşılı ve Sicil-i Osmani'ye göre Edirnekapı mezarlığında gömülüdür. Diğer kaynaklar Üsküdar'da yaptırmış olduğu "Şemsi Paşa Camii" ve mederesesinin yanında gömülü olduğu da bildirilmektedir.

KÜLLİYE CAMISİ

Külliye kesme taştan yapılmış, demir şebekeli pencereleri olan bir çevre duvarı içinde yer alır. Bu duvar üzerinde biri doğu, diğeri kuzey yönünde bulunan basık kemerli iki kapı ile avluya geçilir. Avlunun orta kısmında yer alan cami 8 x 8 m. boyutlarında kare planlı ve üstü tek kubbeyle örtülüdür. Kuzey ve batı cephelerinin önünde on adet ince sütunla desteklenen düz çatılı bir son cemaat revakı bulunur. Batı köşesinde tek şerefeli zarif minaresi yükselir. Kırmızı beyaz taşlarla örülmüş kapı kemerinin üstünde yer alana dört mısralık Sülüs yazılı kitabede manzume şair Ulvi’ye aittir. Kitabenin son beyti Hicri 988 yılını gösterir. Caminin 8.20 m. çapındaki kubbesi kalın duvarlar üzerine oturan, köşeleri skalaktitli, tromplu ve yüksek kasnaklıdır. Altta dikdörtgen söveli, üstte sivri kemerli ve dairesel biçimli iki sıra kubbe kasnağında kemerli küçük pencereleri vardır. Üst sıra pencereleri dekoratif alçı şebekeli ve revzenlidir. Mermer mihrabı mukarnas yaşmaklıdır. Ahşam minber ve vaaz kürsüsü yeni yapılmıştır. Kubbe içi ve kasnağı rumi, palmet gibi klasik motifler kullanılarak meydana getirilmiş çok renkli kalem işi süslemeye sahiptir. Kubbedeki celi sülüs yazılar İsmail Hakkı Altunbezer tarafından son yıllarda yazılmıştır. Camii, kesme taştan, kare planlı ve kubbelidir. Kurşun kaplı kubbesi, dört pencereli, sekizgen bir kasnağa oturtulmuştur. Kasnağın dört yüzü, köşelerde olmak üzere, yarım kubbeciklerle takviye edilmiştir. Revakların üzeri düzdür. Cami iki sıra pencerelidir; üst pencereleri vitraylıdır. Yarım kubbeleri ve mermer mihrabı istalaktitlidir. Sonradan yapılmış olan minberi ahşaptır. Bu kapının sağ tarafında ise minare kapısı vardır. Yapının sağında yer alan minaresi, kesme taştan yapılmış olup şerefesinin altı istalaktitlidir. Minare, camiin esas yapısı üzerinde, köşede yükselmektedir.  Halkın Kuşkonmaz Camii olarak nitelendirdiği bu yazı son derece oranlı ve a-simetrik mimari tasarımı üst seviyededir. Küçük ölçekli tasarlanan caminin iç mekanı, sonradan eklenen görevli odası ve kadınlar bölümü nedeniyle bugün zor algılanır bir hale gelmiştir. Şemsi Paşa Camii avlusunun biri deniz tarafına, diğeri ise eskiden Tekel binalarının bulunduğu şimdiki parka bakan iki kapısı vardır. Tekel binaları tarafındaki kapıdan girildiğinde, sağ tarafta küçük bir hazire yer alır. Kesme taştan harpuştalı olarak yapılmış olan bu kapıların üzerinde kitabe yoktur. Avlu duvarlarında, klasik demir parmaklıklı pencereler bulunur.

KÜLLİYE TÜRBESİ

Külliye inşa edilirken 1580 yılında vefat eden Şemsi Ahmet Paşa Türbesi camin deniz tarafında kuzeybatı cephesindedir. Türbe cami yapısına bitişiktir. Türbenin giriş kapısı üzerinde kitabe bulunmaktadır. Ama bu kitabede tarih yoktur. Türbe 4,5 X 4 m. ebadında dikdörtgen bir yapıdır. Yapının üstü aynalı tonozla örtülüdür. Kemerli kapısı kuzeybatı cephesindedir. Yapının diğer üç cephesinde üç sıra pencere bulunmaktadır. Alttaki pencereler dikdörtgen söveli, üstteki pencereler ise sivri kemerli petek alçı pencerelerdir. Türbenin harime bakan güneybatı kenarı geniş kemerli bronz şebeke ile camiden ayrılır. Türbe içindeki sanduka 1984 yılında yenilenmiştir.

KÜLLİYENİN MEDRESESİ

İç avluyu batı ve güney yönlerinden sınırlayan medrese ‘’L’’ şeklinde iki kanattan meydana gelir. Batı kandının ortasında 7 X 7 m. ebadında bir dershane mescit bulunmaktadır. Bu dershanenin üstü kubbe ile örtülmüştür. Medresede 3 X 3 m. ebadında 12 öğrenci hücresi bulunmaktadır. Bu hücreler kubbe ile örtülmüştür. Bu bölümün ön kısmında baklava şeklinde sütun başlıklarının olduğu 18 sütunun taşıdığı bir revak bulunmaktadır. Bu revak sivri kemerler meydana getirecektir Hücreler ve dershane iki sıralı pencereli ile aydınlanmaktadır. Cami ve türbe kesme taşla inşa edilmişken, medrese kesme taş ve tuğladan meydana gelen almaşık bir sistem kullanılmıştır. Bu medrese bir zamanda tekke olarak kullanılmıştır. Avlunun, kuzey ve doğu tarafını ‘L’ şeklinde medrese çevirmiştir.

Külliyeler

Turan Aknc Kitaplar