Göztepe Arap Tahsin Paşa Köşkü
Arap Tahsin Paşa Köşkü; İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasında Kadıköy Göztepe ile Selamiçeşme arasında Mustafa Mazhar Bey Sokak ile Perçem Sokağın ve tren yolunun çevrelediği yapı adasında 1894 tarihinde inşa edilmiştir. Günümüzde Kadıköy Belediyesi Özgürlük Parkı olarak düzenlenmiş geniş ve üçgen şeklindeki alan içerisinde, Sultan II. Abdülhamit’in 1876-1909 yılları arasında Mabeyn-i Hümayun Başkatibi olarak hizmet vermiş, Şamlı Arap Tahsin Paşa’nın 1894 yılında inşa edilmiş olan Haremlik ve Selamlık Köşkleri ile, müştemilat binaları, inek ve at ahırları, uşak odaları, su kuyuları ve havuzlar, bostan, arabalıklar ve mutfağın yer aldığı büyük bir kompleks yer alırdı. Günümüze bu büyük kompleksten ve bahçelerinden sadece Selamlık Köşkü gelebilmiştir.
27 Nisan 1909’da Sultan II. Abdülhamid’in tahttan indirilip Selanik’e sürgüne gönderilmiştir.  Sürgün sonrası, Tahsin Paşa da birçokları gibi gözaltına alınmış, tutuklanmış ve sürgüne gönderilmişti. Sürgün dönüşü büyük sıkıntılar içerisindeki Tahsin Paşa, son dönemlerini yokluklar içerisinde bu saray yavrusu köşkünde geçirmiş, hatta komşularından borç isteyecek kadar yokluğa düşmüş, borçlarını ödeyebilmek için de köşkteki değerli antikaları, vazoları birer ikişer satarak hayatını devam ettirmeye çalışmıştı. Tahsin Paşa, I. Dünya Savaşı’ndan sonra daha da büyük parasal sıkıntılara girince, sahip olduğu köşkü ve arazisini zengin bir Sivaslı Mühendis ve siyasetçi olan Abdurrahman Naci Bey’e satmak zorunda kalmıştı. Abdurrahman Naci Bey Demirağ, Hicaz Demir Yolu Mısır Şubesi Mühendis Muavinliği, Askeri Demiryolları Anadolu Şarki Hududu Samsun-Sivas İnşaat Mühendisliği, Defteri Hakani Emaneti Heyeti Fenniye Mühendisliği, İstanbul Tapu Müdüriyeti Heyeti Fenniye Başmühendisliği, İstanbul Umuru Tasarrufiye Müdüriyeti Başmühendisliği gibi görevlerde bulunmuş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne VI, ve VII. Dönem Sivas Milletvekili olarak katılmıştı.

Abdurrahman Naci Bey, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları inşaatlarının ilk müteahhitlerinden, Türkiye’de ilk Uçak Fabrikasını kurmuş, ilk sigara kağıdı üretimini gerçekleştirmiş, ilk paraşüt üretimini de yapmış, İstanbul Boğazı üzerine köprü ve Keban’a büyük bir baraj yapılması gibi düşünceleri ilk kez gündeme getirmiş hatta projelendirmiş, 10.000 km’lik demiryolu ağının 1250 km’sini gerçekleştirdiği için kendisine bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından, “Demirağ” soyadı verilmiş, Cumhuriyet döneminin sayılı zenginlerinden, hayırseverliği ile de tanınmış Ahmet Nuri Demirağ’ın erkek kardeşiydi.

1936 yılında ilk uçak fabrikasına kurma girişimine başlamıştı. Uçak Fabrikası macerası yaşanan bazı tatsız olaylar neticesinde sonlanmış ve X. Dönem Sivas Milletvekili olarak TBMM’ne de giren Ahmet Nuri Demirağ, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalafet partisi olan “Milli Kalkınma Partisi”nin de kurucusu olmuştu. Ahmet Nuri Demirağ, aynı zamanda 1920 Sivas doğumlu, ünlü sinema yönetmeni ve 1945’de kurulan AND Film (Ahmet Nuri Demirağ isimlerinin baş harfleri) şirketinin de sahibi olan Ömer Turgut Demirağ’ın babasıydı ve dolayısıyla da Turgut Demirağ’ın Rüçhan Çamay ile evliliğinden olan kızı 1956 doğumlu şarkıcı ve sinema oyuncusu Melike Demirağ’ın ve Turgut Demirağ’ın 1970 Türkiye Güzellik Kraliçesi Afet Tuğbay’dan olan ve Ali Koç ile evli olan 1974 doğumlu Nevbahar Demirağ’ın da dedeleriydi. Hayırsever bir işadamı olan Abdurrahman Naci Demirağ, ekonomik sıkıntı içerisindeki Tahsin Paşa ve kızı Fahire hanım’ın ömürleri boyunca Selamlık Köşkü’nde yaşamalarına izin vermişti. 1932 yılında büyük Haremlik Köşkü yıkılmaya başlanmış,.

Fahire hanımın vefatından sonra Selamlık Köşkü, kimsesiz, bakımsız ve boş olarak durmuştu. 1938’de devlet tarafından satın alınan ve tekrar eskiden olduğu gibi Ziraat Bakanlığı tarafından asma fidanlığı ve üzüm türleri üzerine araştırmalar yapmak üzere kullanılmaya başlayan arazi, 1983 yılında kuruluşun çalışmalarına son verilmesiyle Kadıköy Belediyesi tarafından Özgürlük Parkı olarak düzenlenmiş, bir kısmına da Trafik Amirliği yerleşmişti.

Genel olarak II. Abdülhamit dönemi beğenisine uygun olarak ve özellikle Göztepe ve Erenköy gibi aynı dönemin popüler sayfiye mekanlarında çokça rastlanan benzerleri gibi, eklektik ve biraz da Art-Nouveau özellikler taşımaktadır. Üç katlı ve orta sofaya açılan yan odalardan oluşan plan şemasıyla geleneksel Türk Evi Planı’na sahiptir. Tahsin Paşa Köşkü’nden geriye tek kalan ve yıllar içerisinde bakımsızlıktan yıpranan Selamlık Köşkü, 1991 yılında, ÇEKÜL Vakfı Başkanı, Prof. Dr. Metin Sözen’in desteğiyle 825 milyon liraya mal olan büyük bir restorasyon geçirmiş ve 1993 yılında Kadıköy Belediyesi tarafından 25 yıllığına Türk Parlementerler Birliği’ne tahsis edilerek Sosyal Tesis olarak kullanılmaya başlanmıştı.

Şamlı Arab Tahsin Paşa, Sultan II. Abdülhamit döneminin vezirlerinden ve Mabeyn-i Hümayun Başkatibi’dir. Orta boylu, daima siyah elbise veya redingot giyen, fesli, teni esmer olduğu için Kara ya da Arap Tahsin Paşa olarak tanınan, ciddi ve son derece terbiyeli biri olan Tahsin Paşa, İstanbul’da doğmuş, gençliğinde Babıali kalemlerinde çalışarak geçirmiş ve kendini yetiştirmişti. Dahiliye Mektupçu Kaleminde önce muavin, sonra baş muavin olmuş, Bahriye Nezareti mektupçuluğuna tayin edilmiş, oradan da Sultan II. Abdülhamit’in Mabeyn-i Hümayun Başkatipliğine getirilmiş, kendisine vezirlik ve paşa rütbesi de verilmişti.

Tahsin Paşa’nın Hatıraları kitabı Sultan II. Abdülhamit devrini anlatan en iyi kaynaklardan biridir. Güncel fotoğraflar Sayın Özgül Karadeniz tarafından çekilmiştir.

Anadolu Yakası Köşkleri

Turan Aknc Kitaplar