Çengelköy Kaymak Mustafa Paşa Camii
Kaymak Mustafa Paşa Camii; İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasında Üsküdar Çengelköy sahilinde Kuleli Askeri Lisesi’nin hemen yanı başında 1720 yılında Sultan III. Ahmet döneminde Kaptan-ı Derya’lık yapmış olan, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın damadı Nişancı Mustafa Paşa tarafından 1720 yılında inşa ettirilmiştir. Boğaz’ın en güzel yalı camilerinden biri olan Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii, Kulebahçe Mescidi, Kuleli Ocağı Mescidi ve Kuleli Camii olarak da bilinir.
Caminin mimari planı kareye yakın dikdörtgendir. Bina kagir olarak inşa edilmiştir. Bir merkezi kubbe ve bu merkezi kubbenin köşe boşluklarında yer alan dört küçük kubbeyle bulunur. Harim, mihrap cephesi ve yan cephelerdeki, yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlanmaktadır. Ahşap çatılı yapıya, ahşap son cemaat yeri ve hünkar mahfili 1837’de Sultan II. Mahmut tarafından ilave ettirilmiştir. Fevkani camiinin girişi, her iki yanda üçer pencere, üst katında ise ikişer pencere ile simetriktir. Caminin gördüğü pek çok onarıma rağmen, ampir üsluba sahip mihrap, ana hatları ile özgünlüğünü korumuştur. Minber ve vaaz kürsüsü ise sonradan eklenmiştir. Caminin minberini Hattat Hasan Efendi yaptırmıştır.

Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii, 1990’ların başında esaslı bir onarımdan geçmiş; bu çalışma sonrası, son cemaat yerinin üstü kadınlar mahfili olarak düzenlenmiştir. Ahşaptan yapılmış olan bu bölüme son cemaat yerinin sağından basamaklı bir girişle ulaşılmaktadır. Sonradan yapılmış olan bu bölümlerde pencereler, kagir bölümdekinden farklı olarak dikdörtgen sövelidir. Caminin sağ tarafında yer alan ve denize bakan Hünkar Mahfili, günümüzde imamevi olarak kullanıldığından, özgünlüğünü yitirmiştir. Minare, caminin sol tarafında, ahşap ilave kısma taşmadan, ana gövdeye bitişik olarak yükselmektedir. Kaidesinde iki sıra tuğla, bir sıra taş kullanılmıştır. Gövdesi düzgün kesme taştan olan minarenin, iç ve dışbükey hatlarla geçilen konsolun ardından, şerefesi oldukça yalındır.

Anadolu Yakası Yalıları

Turan Akýncý Kitaplarý