Abdüllatif Suphi Paşa Konağı; İstanbul Suriçi Fatih Horhor Caddesine cepheli olarak 1854 tarihinde Abdüllatif Suphi Paşa tarafından inşa edilmiştir. Paşa’nın geldiği aile Sami Paşa Zade ailesidir. Konak eskiden cevrede Taş Konak ismiyle tanınmakta idi. Bu tür konakların içinde ahşap dekorasyonlar bulunur. Bu yapıda ‘’kündekari’’ üslubu kullanılmıştır. Yani hiç çivi kullanılmıştır. Konağın kapısında inşa tarihi rumi ve miladi olarak yazar. İnşa tarihi 1854 yazar ve Latin harfleriyle Abdüllatif Suphi Paşa Konağı yazar. Konağı yaptıran Maarif Nazırı Abdüllatif Suphi Paşa, bu arazide bulunan kırk odalı ahşap köşkü Sedaret Kethüdası Hadi Efendi’den satın almıştır. Bu ahşap köşkün yanına selamlık olarak bu konak yapılmıştır. 1845 yılında bir misafirin nargilesinden düşen kor ateş sebebiyle yanan ahşap konağın yerine bir İtalyan mimara bu kagir konak inşa ettirilmiştir.
Bu konağın bugün duran kısmı harem kısmıdır. Selamlık kısmı büyük bir yangında harabeye dönmüştür. Bir zamanlar ilkokul olarak kullanılan yaveran dairesi de harabeye dönmüş ve civarda olan ahırlar binaları da zaman içinde yok olmuştur. Şimdilerde İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp tarihi olan konak, Osmanlıdan kalan nadir konaklardan biridir. Abdüllatif Suphi Paşa Hamdullah Suphi Tanrıöver’in babasıdır. Hamdullah Suphi Bey konağı Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi’ye tamir ettirmiştir. 1966 yılında vefatından sonra İstanbul Üniversitesine geçmiştir.
Abdüllatif Suphi Paşa, 1818’de o zamanlar Osmanlı toprağı olan Mora’da dünyaya geldi. Babası, ilk Osmanlı maarif naziri ve Mora’daki Cerrahi Tekkesi’nin şeyhi "Abdurrahman Sami Paşa" idi. Aile, Yunan İsyanı sırasında bir süre isyancıların elinde esir kalmıştır. Aile reisi dedesi Nezih Bey öldürülmüştür. Rum ileri gelenlerin devreye girmesi ile babasının Mısır’a gitmesine izin verilince Abdüllatif Suphi de ailesi ile Mora’dan ayrılabilmişti. Öğrenimini Mısır’da tamamladıktan sonra önce babasının yanında maiyet memurluğu görevinde bulundu. Sonra Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın özel kaleminde katiplik yaptı. Mısır’da hidivliğe I. Abbas’ın geçmesi üzerine 1849’da ailesi ile İstanbul’a göçtüler. Osmanlı’nın hizmetine girdi. Ailesiyle Horhor’da bugün Tıp Tarih Enstitüsü olarak kullanılan konakta yaşamaya başladı. 1849'da Meclis-i Maarifi Umumiye’de ve 1854'de Meclis-i Valayi Ahkamı Adliye üyeliklerinde bulundu. 1861 yılında Evkaf-ı Humayun Nazırı, 1867’de Maarif Nazırı oldu. Maarif Nazırlığı sırasında kız çocuklar için okullar açılmasına özel önem verdi, bu okullarda okutulacak müfredatı hazırladı. 1868 yılında Şurayı Devlet başkanlığı, 1871 yılında vezir rütbesiyle Suriye valiliği, 1873 yılında ikinci kez Şurayı Devlet başkanlığı yaptı.
Sultan II. Abdülhamit döneminde evkaf, maarif, maliye, ticaret nazırlıklarında bulundu. Ticaret Lisesi ve Sanay-i Nefise Mektebi kurulmasında öncülük yaptı. Arkeolojik eserleri. Aya Irini Kilisesi'nden Çinili Köşk'e naklettirdi ve Müzey-i Humayun'un binalarının temelini attı. 1879’da babasının ölümü üzerine Moreviler diye bilinen ailesinin reisliğini üstlendi.17 Ocak 1886 yılında İstanbul’da hayatını yitirdi. II. Mahmut Türbesi'ne babasının yanına gömüldü.
Arapça, Farsça, Fransızca, Rumca bilen Abdüllatif Suphi Paşa, devlet adamlığının yanı sıra bir yandan da nümismatik ve tarihle ilgilendi, değerli bir para koleksiyonu vardı. Kendisi, ilk Türk nümismatik kabul edilir. Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi’nin babasıdır. İlk Türk romanının yazarı Sami Paşazade Sezai’nin kardeşidir.
Konak zemin katla beraber üç katlıdır. Taş konağın ikinci katında büyük kubbeli bir salon bulunur. Bu salonda ilim adamları ile ilmi toplantılar yapılırdı. En üst kattaki tavanlar yaldızlıdır. Bu yaldızlardan biri de kubbelidir. Konakta üst kata çıkan çift merdivenler ceviz ağacından inşa edilmiştir. Bugün en üst katta tıp tarihi müzesi olan büyük bir salon vardır. Salonun etrafındaki odalar hekim odalarıdır. Müzede camlı dolaplarda tıp ilminde kullanılan araçlar ve ilaçlar teşhir edilmektedir. Konak şu ara yeniden restore edilmektedir. Paşa’nın yazlık köşkü ise Caddebostan Cemil Topuzlu Caddesindedir. Bu köşk halen bir lokanta olarak kullanılmaktadır.