Pembe Konak veya Kırmızı Konak veya Merkezi Umumi; İstanbul Suriçinde Cağaloğlu Türkocağı Caddesine cepheli olarak inşa edilmiştir. Köşkün bulunduğu semt Yanıksaraylar olarak anılır. Bu konağın önemli üç dönemi vardır. Konağın birinci dönemi: Yapı eski Maarif Nazırlarından Münif Paşa tarafından yaptırılmıştır. Döneminin aydın ve kültürel birikimlerine sahip olan Münif Paşa üç defa Maarif Nazırlığı yapmıştır. Münif Paşa'nın toplam 8 lisan konuştuğu ve Voltaire, Rousseau, eski Yunan filozofları dahil bir çok felsefi, ilmi ve edebi tercümeler yaptığı bilinmektedir. Çok yönlü bir aydın olan Paşa, üç kere Maarif Nazırı ve bir kere de Ticaret Nazırı olarak Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamit devirlerinde devlette önemli görevlerde bulunmuştur. Münif Paşa 1910 yılında vefat etmiştir.
Konağın ikinci dönemi: 1908’den itibaren İttihat ve Terakki Partisi’nin genel merkezi olarak kullanılmıştır. 1908-1918 arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun fiilen yönetildiği yerdi. Enver, Talat, Cemal Paşa’lar, bu binada körüklü çizmelerini gıcırdatarak az dolaşmadı. Ziya Gökalp, partinin yayınlarını buradan yönetiyordu. Keza Teşkilat-ı Mahsusa’nın adamları için de merkezdi burası. Mahmut Şevket Paşa’yı sadrazam yapan kanlı Babıali Baskını burada örgütlendi. Enver Paşa, beyaz bir at üzerinde, şatafatlı bir kortej eşliğinde hükümeti teslim almaya buradan uğurlandı. Sarıkamış bozgununun utancı da Çanakkale Savaşı’nın gururu da burada yaşandı. Balkan Savaşı da buradan yönetilmişti, Ermenilerin yurtlarından zorla göç ettirilmesine de burada karar verildi. Ve sonra büyük yenilgi geldi. Enver, Cemal ve Talat Paşa’ların yurtdışına kaçışından sonra konak, kısa süre için İttihat ve Terakki’nin devamı olan Teceddüt Fırkası’nın eline geçti ancak Hürriyet ve İtilaf Fırkası taraftarları tarafından kısa süre sonra basıldı; kasası ve arşivi talan edildi.
Konağın üçüncü dönemi: Başlangıçta "Kırmızı Konak" adıyla bilinen yapı, boyalarının solmasından sonra “Pembe Konak” olarak anılır oldu. Cumhuriyet Gazetesi 50 yıl buradan yayın yaptı. Cumhuriyet Gazetesini kuran Yunus Nadi Abalıoğludur. Yunus Nadi, Abalızade Hacı Halil Efendi’nin oğlu olarak 1879 yılında Fethiye'de doğdu. Fethiye'deki ilk tahsilinin ardından gittiği Rodos'ta, sürgün hayatlarını geçirmekte olan Ahmet Mithat Efendi ve Ebüzziya Tevfik'in kurdukları Süleymaniye Medresesi'nde tahsilini sürdürdü. Medreseyi bitirdikten sonra İstanbul'a dönen Nadi, Galatasaray Lisesi ve Hukuk Mektebi'ne devam etti.
Sultan II. Abdülhamit dönemi sürgünlerinden o da payını aldı. 1901 yılında gazetecilik faaliyetleri ve “gizli cemiyete katılması” gerekçe gösterilerek üç yıllığına Midilli'ye sürüldü.
Meşrutiyet meclisinin ikinci devre seçimlerinde Aydın Mebusu olunca İstanbul'a döndü. Ancak gazetecilikten kopamadı, Ebüzziya Tevfik'in “Yeni Tasvir-i Efkâr”ına girdi. Ebuzziya Tevfik 1913'te öldüğünde gazetenin başyazarıydı Yunus Nadi. Selanik yıllarında Mustafa Kemal ile dost olmuştu. Mustafa Kemal'in Sofya'da askeri ataşeyken gönderdiği mektuplardaki düşüncelere Tasvir-i Efkar'da yer vermeye başladı. Sıkı bir İttihatçı olan Yunus Nadi, cemiyet muhalifi olan Ebüzziya Tevfik'in oğulları Velit ve Talha ile anlaşamayınca Tasvir-i Efkâr'dan ayrıldı ve kendi gazetesini kurdu: Yeni Gün.
Müttfefikler İstanbul'u fiilen işgal edince baskın yapılan yerlerden biri “düşmanı kovmak” için yayın yapan Yeni Gün'ün idarehanesi oldu. Baskın sırasında gazetede olmayan Yunus Nadi, tutuklanma ve yeni bir sürgünden kaygı duyarak, Anadolu'daki direnişe katılmak üzere, 2 Nisan 1920'de gizlice İstanbul'dan ayrılarak Ankara'ya geçti. İstanbul'daki Yeni Gün, 9 Ağustos 1920'den itibaren “Anadolu'da Yeni Gün” adıyla Ankara'da yayımlanmaya başlandı. Hacıbayram'a uzanan yoldaki ilk kavşak üzerinde sıvaları dökük iki katlı bir Ankara evinde babasının yayımlamaya başladığı gazetede büyüyordu. Kadro 8 kişiden ibaretti.
Milli mücadelenin sözcülüğü, 6 Nisan 1920'de yayına sokulan Anadolu Ajansı ve Anadolu'da Yeni Gün'ün yanı sıra Mustafa Kemal tarafından kurdurulan Hakimiyet-i Milliye gazetesi tarafından yapılıyordu. Cumhuriyet sonrası bu köşk Yunus Nadi’ye tahsis edildi. Cumhuriyet Gazetesi burada kuruldu. Gazete, 1970'lerin ortasına kadar, Cağaloğlu'ndaki Türk Ocağı Caddesi üzerinde, İstanbul Erkek Lisesi'nin karşısındaki o Kırmızı Konak'ta çıkarıldı. Daha sonra konağın arkasında yaptırılan ve prefabrike izlenimi veren binaya geçildi. Cumhuriyet, şimdiki merkezi olan Şişli'ye taşınmadan önce, 2000'li yılların ortasına kadar da, Kırmızı Konağın avlusundaki bu binada yayımlandı. Bu yapı şimdi otel yapılmak için onarılacağı günü bekliyor.