Üsküdar Ahmediye Sebili
Ahmediye Külliyesi Sebili; İstanbul Boğaz’ının Anadolu yakasında Üsküdar Ahmediye Meydanı Gündoğumu caddesine cepheli olarak 1722 tarihinde inşa edilmiştir. Üsküdar’da kurucusunun adıyla anılan semtte yer alan Ahmediye Külliyesi bir Lale Devri yapısıdır. 18. yüzyılın ilk yapısında Osmanlı mimarisinde Lale Devri (1703-1730 ) olarak adlandırılan dönemde Eyüp, Kağıthane ve Boğaziçi sahilleri başta olmak üzere İstanbul’un çeşitli semtlerinde yoğun bir imar faaliyetinin sürdürüldüğü zaman dilimi içinde Tersane Emini Ahmet Ağa (ö.1730) tarafından 1722’de inşa ettirilmiştir. Külliye, cami, medrese, kütüphane, sebil, çeşme, tekkesi ve hazireden meydana gelen külliye yapıları bezeme özellikleri açısından da Lâle Devri taş süsleme üslubunun karakteristik motiflerini büyük ölçüde koruyarak günümüze ulaşmış olması ile dikkat çeker.
Külliye yapılarına giriş iki ayrı kapıdan sağlanmaktadır. Gündoğumu Caddesi üzerinde sağında bir çeşme solunda da bir sebili olan Tekke ya da Dershane Kapısı denilen kitabeli asıl giriş kapısı yer alır. Kapının üzerinde ise medresenin dershanesi oturtulmuştur. Aynı cephe aşağıya doğru hazirenin altı kemerli penceresi ve tunç şebekeli çevre duvarı ile devam eder. Köşeye yakın avlu duvarı önüne oturtulan kitabesiz beyaz mermerden ikinci çeşme ile batı cephesi tamamlanır. Külliyenin ikinci kapısının yer aldığı Esvapçı Sokağı’na bakan kuzey cephede ise yükseltilmiş zemin katı üzerine oturtulan kütüphane binası yer alır. Her iki kapıdan geçilerek ulaşılan iç avlunun batı ve güney yönünü ise L biçiminde medrese odaları çevreler.

KÜLLİYE SEBİL VE ÇEŞMELERİ

Külliyenin ana caddeye açılan giriş kapısının solunda yer almaktadır. Sebil, tamamen mermerden ve üç cepheli olarak düzenlenmiştir. Önceki dönemlere ait geniş ve süslemeli ahşap saçağı son onarımda tekrar yerine konmuştur. Her cephe, içi dilimli yuvarlak kemer ile bunun üzerinde iki beyit, altında bir beyitlik kitabe ile pirinç şebekeden meydana gelir. Cepheler arası mukarnas başlıklı sütunlarla bölünmüştür. Kemerlerin köşeliklerini dolduran Rumili süslemenin dışında sebil sade bir görünüme sahiptir. Giriş kapısının sağına dershane duvarına yerleştirilen ilk çeşme sebille aynı üslupta olduğunu gösterir. Dikey oturtulmuş bir dikdörtgenden meydana gelen çeşmenin cephesi beyaz mermerle kaplıdır. Dikdörtgen bir çerçeve içine alınmış, dilimli, sağır kemeri işlenmeden sade bırakılmış olan ayna taşının üzerinde 1863 tarihli onarım kitabesi yer alır. Orta kısmı yan taraftaki sebilde olduğu gibi,içi on bir dilimli nişle dolgulanmış bunun üzerine beş beyitlik talik hatlı inşa kitabesi yerleştirilmiştir.

Sebiller

Turan Akýncý Kitaplarý