Azaryan Yalısı; İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında Büyükdere Piyasa Caddesi’nde bulunan yalı 20. yüzyılın başında yanmış olan eski bir konak arsası üzerine tüccar Bedros Azaryan tarafından yaptırılmıştır. Yapı bugün Sadberk Hanım Müzesi olarak kullanılmıştır. Yalı batılılaşma dönemi yapılarına özgün bir anlayışla ele alınmıştır. İstanbul’da bu dönemde yapılmış büyük konutların merkez planlı ve merkezi çıkmalı tasarımına uygun yapılmıştır. Ancak cephe görünümü ile döneminde yapılan yapılardan ayrılmaktadır. Azaryan Yalısı arkasındaki yazlık Rus Sefaretinin sınırlarına kadar uzanan çok geniş bir bahçe içerisindedir. Boğaz’daki birçok konakta görüldüğü gibi bahçesi setler halinde olup, ağaçlarla kaplıdır. Bahçesiyle birlikte 4280 metrekare olan Azaryan Yalısı 400 metrekarelik bir alana oturmaktadır.
Bodrum katı üzerinde üç ana kat ve bir de çatı katından meydana gelmiştir. Yapının dış mimarisi ahşap, karnıyarık plan tipinde, konakla Batı mimarisinin bir karışımıdır. Osmanlı konaklarında Cihannüma olarak dışarıya açılan çıkma burada bir balkon şeklini almıştır. Cadde üzerindeki ana giriş kapısından parke döşeli büyük bir sofaya girilmektedir. Bu sofanın iki yanında biri servis, diğeri de üst katlara çıkmak üzere iki merdiveni bulunmaktadır. Girişe göre solda bulunan servis merdiveni yandaki servis kapısına da açılmaktadır. Yalının iç bezemesi ampir üslubunda olup, çeşitli kalem işleri, mermer taklidi sıvalar ve alçı tavanlar ile Orta Avrupa mimari tasarımını yansıtmaktadır. Yalı, 1950 yılında Koç ailesince satın alınmış 1978 yılına kadar yazlık olarak kullanılmıştır. 1978–1980 yılları arasında, Sedat Hakkı Eldem'in hazırladığı bir restorasyon projesinin uygulanmasıyla bina müzeye dönüştürülmüştür. Bugün 14 Ekim 1980’de ziyarete açılan Sadberk Hanım Müzesi’nin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır.