Emine Valide Paşa Yalısı; İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında Bebek Cevdet Paşa Caddesi’nde 1902 yılında İtalyan mimar Raimondo D’Aranco tarafından inşa edilmiştir. Bugün, bu yalı Mısır Konsolosluğu olarak hizmet vermektedir. Yapı, “Hıdiva Sarayı” , “Emine Valide Paşa Sahilsarayı”, “Hıdiv İsmail Paşa Yalısı”, “Valide Paşa Yalısı”, “Mısır Konsolosluğu Sahilsarayı” olarak da bilinir. Buradaki ilk yapı, 1781‘de inşa edilen Sultan I. Abdülhamit devri şeyhülislamı Dürrizade Mehmet Ataullah Efendi’nin yalısıdır. Sonraki yıllarda yalıda, Sultan III. Ahmet’in Kazaskerlerinden Dürrizade Arif Efendi oturmuş, Dürrizade Arif Efendi’nin 1800 yılında ölümü üzerine yalı, oğlu Şeyhülislam Abdullah Efendi’nin olmuştur. Buradaki ikinci yapı ise, II. Mahmut’un sadrazamlarından Rauf Paşa’nın yalısıdır. Daha sonra, Tanzimat devri sadrazamlarından Ali Paşa, Rauf Paşa’dan yalıyı satın almış ve yenilemiştir. Ali Paşa ölünce, varisleri yalının giderlerini karşılayamamış, bir kayda göre, Sultan II. Abdülhamit yalıyı satın alarak, Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa’nın validesi prenses Emine’ye hediye etmiştir. Diğer bir kayda göre ise Emine Hanımefendinin kendisi yalıyı satın almıştır. Bazı kaynaklarda ise yalının, Hidiv Abbas Hilmi Paşa’nın annesi için yazlık bir ev olarak yapıldığı ve Emine Hanımefendi İstanbullular arasında “Valide Paşa” olarak anıldığı için yalıya bu ismin verildiği yazmaktadır. Valide Paşa Mısır’dan iki kızı Hatice ve Nimetullah ile İstanbul’a ilk geldiğinde, kendisine hediye edilen bu ahşap yalıda kalmış, I. Dünya Savaşı yıllarında bu yalıyı yıktırarak yerine şimdiki sahil sarayı yaptırmıştır.
Yalı, Boğaziçi’nin tam ortasında ve en güvenli koyundadır. Boğaz’ın en büyük yalılarından biri olan Valide Paşa Yalısı’nın, denize bakan cephesi üç, cadde cephesi ise iki katlıdır. Birinci kat cumbalarının arasına loca ve terasların oyuğu yerleştirilmiştir. Deniz cephesi ve yan cepheler, şerit, feston, floreal korniş ve armalarla kuşanmış taçlardan oluşan, zengin bir süslemeye sahiptir. Çatısının üstünde tam ortada, II. Mahmut Güneşi’nin içinde, Allahu Teala’nın isimlerinden ikisi yazılıdır. Ali Paşa’nın sadareti ve hariciye nazırlığı sırasında, yalıda çok önemli toplantılar yapılmış, ünlü konuklar ağırlanmıştır. 1858 Karadağ Konferansı burada toplanmış, Girit İsyanı Meselesi için burada toplanılmış, 1869 da iade-i ziyaret için İstanbul’a gelen İngiliz Veliahdı, burada verilen bir ziyafete katılmış ve Avusturya-Macaristan İmparatoru Franz Joseph, burada ağırlanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulunca, Emine Valide Paşa, Bebek’teki bu muhteşem yalısını yeni kurulmuş olan Türk Devleti’ne bağışlamak istemiş, fakat yalının devir teslimi sırasındaki resmi yazışmalarda, kendisine Valide Paşa değil de, “Bebekli Emine Hanım” diye hitap edildiği için Valide Paşa, yalısını Türk Hükümetine bağışlamaktan vazgeçip, Mısır Hükümetine bağışlamıştır. Bu bağış sırasında binanın, ebediyyen konsolosluk binası olarak kullanılmasını ve kendisinin de, ölene kadar korudaki av köşkünde oturmasını şart koşmuştur. Valide Paşa 15 Haziran 1931 de ölünce de, vasiyeti gereği av köşkü yıktırılmıştır. Yıllarca bakımsız kalan yapı, uzun bir restorasyon sürecinden sonra 2011’de, Mısır’da monarşinin devrilmesinin 59. yılında, yeniden açılmıştır. Art nouveau stilindeki mimarisi ile İstanbul’un en güzel yapıları arasında yer alan konsolosluk binasının 2,5 yıl süren restorasyonu Saruhan Mimarlık tarafından gerçekleştirilmiştir.