Bank-ı Osmani-i Şahane Kuruluşu
Bankanın kuruluş hazırlıkları 1863 yılı ocak ayında tamamlandı.  22 maddeden oluşan imtiyaz sözleşmesi 4 Şubat 1863 tarihinde Sultan Abdülaziz tarafından onaylandı. Bank-ı Osmani-i Şahane unvanıyla kurulan bankaya 30 yıllık bir imtiyaz verildi.  Banka sermayesi üç milyon lira olup beheri 22 lira olan 135 bin hisseye oluşmaktaydı.  Yeni kurulan bankada İngiliz sermayesi yüzde 59,26, Fransız sermayesi yüzde 37,04 ve Osmanlı sermayesi de yüzde 3,70 pay aldılar. Bankanın kuruluşunda taahhüt edilen sermayenin yarısı ödenmişti. İleri de yapılacak sermaye artırımları ile İngiliz ve Fransız sermayesinin paylarının birbirine eşitlenmesi kararlaştırıldı. 

1863 yılı haziran ayında Bank-ı Osmani şubeleri yeni bankaya devredilerek işlemlere başlandı. 1863 yılında Osmanlı Bankası'na verilen en önemli imtiyaz para basma yetkisinin verilmesiydi. İkinci olarak, banka Osmanlı devletinin iç ve dış borç ödemelerini üstlenerek bu işlemlerden yüzde 1 komisyon alacak ve ayrıca devletin iç ve dış borç anlaşmalarının mali aracısı olacaktı. Üçüncü olarak, maliye tarafından çıkarılacak üç ay vadeli sergileri ıskonto edecekti. 
 
Kurulduğu zaman bankanın yönetim kurulu yirmi üyeliydi. Bunun on üyesi Londra'da 10 üyesi de Paris'te bulunmaktaydı. Zamanla Banka hisse senetlerinin çoğunluğu Fransızların eline geçti. Esasen o dönemlerde Türkiye'de Fransızların mali etkileri diğer ülkelerinkinden daha baskın durumdaydı. Osmanlı Bankası'nın bir Fransız müessesesi haline gelmesi bu gelişme çizgisinin normal bir sonucuydu. Dikkati çeken nokta şuydu: Osmanlılar, merkez bankalarını tam yetkileriyle donatılmış olmalarına rağmen Osmanlı Bankası'na hiçbir zaman güvenemediler. O yüzden, Osmanlı Bankası, dış piyasalardaki sermaye merkezleriyle olan ilişkilerde etkin bir aracı rolü oynayabildi ama merkez bankası olarak işlevlerinde başarılı olamadı. Banka 8 milyon sterlinlik bir borçlanmayı 1863'te gerçekleştirdi ve piyasaya sürülen 6 milyon sterlinlik istikrazdan 74.380 sterlin kar etti.

Hükümet, bu dış borçla Galata'ya olan kısa vadeli iç borçlarının bir kısmını ödedi ve ayrıca sorunlu sikkelerin bir kısmını tedavülden kaldırdı. Osmanlı maliyesinde 1865 yılından itibaren yeni bir döneme girmiş oldu. Bu tarihten sonraki borçlanmalarından gelen paralarla eski borçların taksit ve faizlerini ödedi. Ayrıca bütçe açığını kapatmak için kullanıldı. Osmanlı devletinin 1875 yılındaki iflasına kadar, dış borcu 230 milyon liraya ulaşmıştı. Bu alınan borcun sadece 114 milyon lirası devletin eline geçmişti. Devletin ulaşım alt yapısının geliştirilmesi için uzun vadeli planlara rağmen, bu amaca yönelik olarak kullanılan tek borçlanma 35 milyon liraydı. Bu borçlanmaya karşın hükümetin eline 11,2 milyon geçmişti. Bu da 1870-1872 borçlanmasıydı.   Bilgiler Turan Akıncı'nın, Remzi Kitabevi tarafından yayınlanan Galata kitabından alınmıştır.

Bankalar

Turan Akýncý Kitaplarý